
Sevgililer gününe özel 14 bilim kurgu ve fantastik film
Zaman ve mekan kavramlarını bazen yok sayan, fiziksel sınırları zorlayan, hayat boyu korumaya çalıştığın o akla tutulma yaşatan, yaşamak için bazen iki kalp gerektirmeyen, zihinsel ve zamanlar arasında yolculuk yaptıran, seni sen yapan anıları bile yok etmeni göze aldıran tek olgu: aşk!
14 Şubat’ta izlemelik bilim kurgu dünyasının ve fantastik dünyanın 14 romantik filmini listeledik.
1- Makas Eller (Edward Scissorhands) – 1990
Yönetmen: Tim Burton
Oyuncular: Johnny Depp, Winona Ryder
Yaratıcısının ani ölümü üzerine yarım kalan yapay insan Edward’ın ellerinin olması gereken yerde makaslar vardır. Tepedeki şatoda tek başına yaşayan Edward, Boggs ailesi tarafından evlerinde yaşamaya davet edilir ve topluma tanıtılır. Boggs ailesinin kızı Kim’e aşık olan Edward için işler sarpa sarar.
Frankenstein ve Güzel ve Çirkin’in karışımı olan filmin ana teması yapay bir insanın kendini keşfetmesi ve yalnızlığı olup Edward’ın Kim’e olan aşkını, kendi görünüşünün farkında olması sebebiyle açığa vuramaması ile anlatılır. Hikayeyi Kim’in ağzından dinlediğimiz filmde tüm farklılıklarına rağmen Kim ve Edward’ın aşkı karşılıklıdır ama asla kavuşamazlar. Filmin başrollerini canlandıran Johnny Depp ve Winona Ryder’ın aşkı da kısa sürmüştü.
2- Karanlık Yolculuk (Donnie Darko) – 2001
Yönetmen: Richard Kelly
Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Jena Malone
Sorunlu bir genç olan Donald “Donnie” Darko uyurgezerdir. Birgün adının Frank olduğunu söyleyen ve bir tavşan kostümü giyen birisi tarafından uyandırılır ve dünyanın sonunun 28 gün sonra geleceği kehanetini öğrenir. Frank’i gündüzleri de görmeye başlayan Donnie ailesi tarafından bir psikoloğa gönderilir. Kimseyle pek iyi anlaşamayan Donnie, şehre yeni taşınan Gretchen Ross’da aradığını bulur. Ancak Frank, Donnie’nin peşini bırakmaz ve olması gerekenler olur.
Bir zaman yolculuğu hikayesi olan Donnie Darko, tüm zaman temalı bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi karmakarışık, gizemli ve “yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan” sorusu ile bizleri baş başa bırakan bir film. Ana Evren’den Teğet Evren’e geçen Donnie’nin zamandaki çürümeyi sonlandırması ve normale döndürmesi için aşk acısı tatması ve sevenlerin kavuşamaması gerekiyor.
3- Aşk (Her) – 2013
Yönetmen: Spike Jonze
Oyuncular: Joaquin Phoenix, Scarlett Johansson
Boşanma evresinde olan Theodore bir mektup yazıcı olup işten eve geldiğinde zamanını video oyunları ile yalnız geçirir. “Sadece bir işletim sistemi değil, bir bilinç” sloganı ile tanıtılan yeni OS1’ı almaya karar verir. Zamanla Theodore OS1’nın yapay zekası Samantha’ya aşık olmaya başlar. Samantha’ya karşı hisleri Theodore için hem mutluluk verici hem de zordur. Olağanüstü bir zekaya sahip olan Samantha her konuda Theodore’a yardımcı olabilirken bir işletim sistemine aşık olması konusunda ona nasıl yardım edebilir?
4- Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) – 2004
Yönetmen: Michel Gondry
Oyuncular: Jim Carrey, Kate Winslet
Utangaç Joel ve özgür ruhlu Clementine bir tren yolculuğunda karşılaşır ve tüm farklılıklarına rağmen birbirlerini çekici bulurlar. İkisi de birbirlerine ait hatıralarını sildirdiklerinden daha önce beraber geçirdikleri iki seneyi hatırlamaz.
Adını Alexander Pope’un bir şiirinin dizesinden alan filmin büyük bir kısmı hatıra silme sürecindeki Joel’in aklında geçer. Psikolojik korku ve karmaşık bir zaman çizgisi ile Joel ve Clementine’in aşkını anlatan film, izleyebileceğiniz en güzel romantik bilim kurgu filmlerinden biridir.
5- Geliş (Arrival) – 2016
Yönetmen: Denis Villeneuve
Oyuncular: Amy Adams, Jeremy Renner
Ted Chiang’ın “The Story of Your Life” isimli kısa hikayesinden uyarlanan Arrival, uzaylıların Dünya’ya inmesinin ardından dilbilimci Louise ve fizikçi Ian’ın uzaylıların ne istediklerini anlamak üzere Amerikan ordusu tarafından görevlendirilmeleri ile başlıyor. Uzaylıların dilini çözmeye çalışan Louise farklı zaman dilimleri arasında zihinsel yolculuklar yapmaya başlar ve kızı Hanna’ya ait sanrılar görür.
Sürpriz bir şekilde sonlanan film acıklı bir aşk hikayesi ile uzaylı istilası ve zaman yolculuğu temalarını harmanlamış.
6- Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go) – 2010
Yönetmen: Mark Romanek
Oyuncular: Keira Knightley, Carey Mulligan, Andrew Garfield
Kazio Ishiguro’nun aynı adlı romanından uyarlanan film, insan hayatının 100 yıldan fazla uzatılabildiği alternatif bir zamanda, birer klon olan Kathy, Ruth ve Tommy arasındaki aşk üçgenini anlatır.
Klonlar üzerinden insan olmayı ve bir ruha sahip olmayı anlatan film, bunu aşk teması ile birleştiriyor. Aşık olan bir klon insan sayılabilir mi?
7- Ex Machina – 2014
Yönetmen: Alex Garland
Oyuncular: Alicia Vikander, Domhnall Gleeson, Oscar Isaac
Bir arama motoru şirketinde bilgisayar programcısı olarak çalışan Caleb, şirket CEO’su Nathan tarafından kendi yarattığı yapay zekalı insansı robot Ava’yı Turing testine tabi tutması için çağırır. Birlikte zaman geçirdikçe Ava ile yakınlaşan Caleb, Nathan’ın alkolikliğinden ve Ava’ya kötü davranmasından rahatsız olur.
8- Zaman Yolcusunun Karısı (The Time Traveller’s Wife) – 2009
Yönetmen: Robert Schwentke
Oyuncular: Eric Bana, Rachel McAdams
Genetik bir bozukluk sebebiyle kendi kontrolü dışında zaman yolculukları yapan yetişkin Henry, bu yolculuklardan birinde Claire isminde küçük bir kızı ziyaret eder. Claire’ in çocukluğundan beri en iyi arkadaşı olan Henry daha sonra onun kocası olacaktır. Birbirlerini çok sevseler de Henry’nin kontrol edilemeyen zaman yolculukları aralarındaki ilişkiyi zorlaştırır.
9- Kaynak (The Fountain) – 2006
Yönetmen: Darren Aronofsky
Oyuncular: Hugh Jackman, Rachel Weisz
Tümör yüzünden ölmek üzere olan karısı Izzie’yi kurtarmak için ‘ölüme çare arayan’ ve ölümü bir hastalık gibi gören nöro bilimci Tom 21.yy’da bir doktordur. Izzie, kalan son zamanlarını onunla geçirmesini beklerken, yazdığı kitapta 16.yy’da Kraliçe Isabella imparatorluğunu engizisyona kaybetmemek için sevgilisi ve kaşifi Tomas’tan Maya topraklarına gitmesini ve ölümsüzlük sunan ‘Yaşam Ağacı’nı bulmasını ister. Gelecekte bir zamanda Tommy kendi kendine yetebilen biyosfer balonu şeklindeki uzay aracı ile yaşam ağacını Xibalba nebulasına götürmeye çalışır.
Üç farklı zaman dilimini karmaşık bir sırada seyirciye sunan Aronofsky’nin kült filmi Fountain, temelinde basit bir aşk hikayesi olup, sonsuza kadar yaşam ve ölüm korkusu temalarını birleştirir. Tekrar eden görsel motifler ve zaman dilimlerini mükemmel montajlar ile birbirine bağlayan sahneler bu filmi izlemeniz için ekstra bir neden.
10- Daima Genç (Forever Young) – 1992
Yönetmen: Steve Miner
Oyuncular: Mel Gibson, Isabel Glasser
1939 yılında geçen filmde, cesur bir test pilotu olan Daniel sevgilisi Helen ile evlenmeyi, uçarılığı ve özgür ruhu sebebiyle sürekli erteler. Helen’in bir kaza sonucu komaya girmesi ve ne zaman uyanacağının bilinmemesi Daniel’ın arkadaşı Harry Finley’nin insan dondurma projesinde denek olmaya karar vermesine sebep olur. Böylece Helen hiç uyanmazsa Daniel onun ölümünü görmek zorunda kalmayacaktır.
Filmin çekildiği 90’lı yıllarda oldukça popüler olan cyronic bilimini bir aşk hikayesi ile birleştiren filmde yıllar sonra çözülen Daniel’ın uyandığı zamana uyum sağlama süreci ve sevgilisine ne olduğunu bulmaya çalışması anlatılıyor.
11- Çıldırış (The Jacket) – 2005
Yönetmen: John Maybury
Oyuncular: Adrien Brody, Keira Knightley
Körfez savaşında kafasından vurulup ölümden dönen Jack Starks bir yıl sonra sefil bir şekilde dolanırken Jackie ve alkolik annesine rastlar. Daha sonra bir polisi öldürmekten aranan Jack akıl hastanesine yatırılır. Burada bir deli gömleği giydirilerek üzerinde deneyler yapılır. Bu deneyler esnasında Jack zaman yolculuğu yapabildiğini keşfeder ve bu yolculuklardan birinde Jackie’nin büyümüş hali ile tanışır. Ancak Jackie için Jack bir hayalettir. İkisi beraber Jack’in bu zaman yolculuklarından faydalanarak Jack’in ölümünü engellemeye çalışırlar.
Jack London’ın Yıldızlar Korsanı kitabından uyarlanan film ana karakterler arasındaki bağı zaman yolculuğu ile kurarak kaderlerini bağlar.
12- I Origins – 2014
Yönetmen: Mike Cahill
Oyuncular: Michael Pitt, Astrid Bergès-Frisbey
Doktora öğrencisi Ian ve asistanı Karen insan gözünün evrimi üzerine çalışmaktadırlar. Ian bu çalışması ile karşı olduğu din ve batıl inanç konularına savaş açmış durumdadır. Bir partide karşılaştığı Sofi’nin gözlerinden etkilenen Ian onun fotoğraflarını çeker ve daha sonra sevgili olurlar. Ian’ın akılcığı ile Sofi’nin ruhsal yanı ve inançları çakışsa da ilişkileri evlenme kararına kadar gider. Ancak başlarına gelen bir olay onları ayırır, yine de Ian Sofi’nin gözlerini asla unutmaz ve onu aramaya devam eder.
13- Yeryüzündeki Son Aşk (Perfect Sense) – 2011
Yönetmen: David Mackenzie
Oyuncular: Ewan McGregor, Eva Green
Tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgın insanların sinir sistemine etki ederek duyularını etkilemektedir. Hastalığın nedenini araştıran Susan ve onun dairesine yakın bir lokantada çalışan Michael bu esnada tanışarak zamanla yakınlaşırlar. Salgın sebebiyle yavaş yavaş duyularını kaybeden ve kontrolsüz hislere sürüklenen çift, kaybettikleri her duyu sonrasında hayata uyum sağlamaya ve yaşamaya devam etmeye çalışır.
Albert Camus’un Veba kitabındaki gibi salgından etkilenen insanların hislerini ve yaşama tutunma çabalarını anlatan film aşk gibi güçlü bir olgunun temel hisler olmadan nasıl sürdürülebileceği üzerine.
14- Time Lapse – 2014
Yönetmen: Bradley King
Oyuncular: Danielle Panabaker, Matt O’Leary, George Finn
Finn, kız arkadaşı Callie ve en yakın arkadaşı Jasper ile aynı evi paylaşmaktadır. Apartman yöneticisi olan Finn karşı dairede kirasını ödemeyen Mr.B’nin evine gittiğinde onu bulamaz ancak 24 saat sonrasının polaroid fotoğraflarını çeken bir çeşit zaman makinesi bulurlar. Makinenin kendi dairelerine doğru ayarlandığını ve onların resimlerinin çekildiğini keşfeden üçlüden her biri bu fotoğrafları avantaja çevirmeye çalışır. Ressam olan Finn yaratıcılık konusundaki sorununu 24 saat sonra çizdiğini gördüğü resimlerden ilham alarak çözerken, kumarbaz Jasper ise tabii ki bu konuya eğilir. Peki erkek arkadaşı Finn’den beklediği ilgi ve alakayı göremeyen Callie ne işler çevirmektedir?
Zaman paradokslarından biri olan nedensellik döngüsünü ele alan ve bu temayı bir aşk üçgeni ile birleştiren filmi izlemeye başladığınızda “24 saatte ne olabilir ki?” dedirtse de döngüler karmaşıklaştıkça film de heyecanlı olmaya başlıyor.